-Hali hazırda iyileşme emareleri gösteren inşaat sektöründe konut satışları, ilerleyen günlerde çok daha iyi konuma geleceği belirtilen deprem koşulları üzerine de yapılan çalışmalar devam ediyor. Son olarak ODTÜ Öğretim Üyesi olan Profesör Doktor İsmail Özgür Yaman, gerek çimento ve hazır beton fiyatları eksenli çalışmalar ortaya koyarken depreme karşı dayanıklılık durumlarını da gözler önüne serdi.

Konutlarda Maliyetler Artışta

Çimento kullanımlarının bina maliyetine etkisi yalnızca %4 seviyelerinde olurken arazi, işçilik, konut lokasyonu, pazarlama ve satış durumları da diğer maliyet kalemleri olarak raporda sıralandı. Özellikle son yıllarda gerçekleşen konut projelerinde ise maliyetin önemli bir bölümü lokasyon etkili olduğu da ortaya çıktı. Çok daha iyi konuma sahip olmasıyla maliyetleri artan konutların yüksek fiyattan satılabildiği belirtildi.

Deprem Riski Her Zaman Geçerli

Küçük ya da büyük çaplı olabilecek depremlerin bir gerçek olduğu da raporda vurgulanıyor. Buna göre her zaman için konutların hazırlıklı bir yapıya sahip olması gerektiği belirtilirken hali hazırda çeşitli konut projelerinde eksiklikler göze çarpıyor. Türkiye’nin en başarılı sektörlerinin başında gelen inşaat sektörü için depremle mücadele hayati öneme sahip. Ancak buna karşın kısa bir süre önce yapımı tamamlanan konutların bile depremde yıkılma riskleri oldukça yüksek çıkıyor. Bu tip durumlarının ortaya kaldırılması için mutlaka beton standartlarının yükseltilmesi ve gelişen teknolojik gelişmelerden de yararlanılması şart tutuluyor.Hali hazırda iyileşme emareleri gösteren inşaat sektöründe konut satışları, ilerleyen günlerde çok daha iyi konuma geleceği belirtilen deprem koşulları üzerine de yapılan çalışmalar devam ediyor. Son olarak ODTÜ Öğretim Üyesi olan Profesör Doktor İsmail Özgür Yaman, gerek çimento ve hazır beton fiyatları eksenli çalışmalar ortaya koyarken depreme karşı dayanıklılık durumlarını da gözler önüne serdi.

 

Deprem Etkileri Azaltılmalı

Deprem gerçeği son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açıklamasıyla da ortaya çıktı. Buna göre Türkiye’nin %66’sı deprem bölgesinde bulunurken son yıllarda da küçük ve orta dereceli çeşitlerin depremlerin büyük zararlara yol açtığı biliniyor. Son 100 yıl içerisinde ise 6 ve üzeri şiddete sahip toplam 56 deprem gerçekleşti. Bu depremlerde ölü sayısının 82 bin civarında olduğu kaydedilirken yalnızca 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde 17.480 vatandaş hayatı gözlerini yumdu. 285 bin konut ve 43 bin iş yerinin zarar gördüğünün unutulmaması içinde hızı bir şekilde tespitlerin yapılmaya devam ettiği açıklandı. Buna göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen çeşitli il ve ilçelerdeki kentsel dönüşümlerde 7 milyona yakın konutun kazandırılması hedefleniyor. Telafisi imkansız zararların ortaya çıkmaması için en kısa sürede depremlere karşı dayanaksız yapıların kullanılmaması, hızlı bir şekilde yenilenmesi de bakanlığın hedefleri arasında.

Konutlarda Maliyetler Artışta

Çimento kullanımlarının bina maliyetine etkisi yalnızca %4 seviyelerinde olurken arazi, işçilik, konut lokasyonu, pazarlama ve satış durumları da diğer maliyet kalemleri olarak raporda sıralandı. Özellikle son yıllarda gerçekleşen konut projelerinde ise maliyetin önemli bir bölümü lokasyon etkili olduğu da ortaya çıktı. Çok daha iyi konuma sahip olmasıyla maliyetleri artan konutların yüksek fiyattan satılabildiği belirtildi.

Deprem Riski Her Zaman Geçerli

Küçük ya da büyük çaplı olabilecek depremlerin bir gerçek olduğu da raporda vurgulanıyor. Buna göre her zaman için konutların hazırlıklı bir yapıya sahip olması gerektiği belirtilirken hali hazırda çeşitli konut projelerinde eksiklikler göze çarpıyor. Türkiye’nin en başarılı sektörlerinin başında gelen inşaat sektörü için depremle mücadele hayati öneme sahip. Ancak buna karşın kısa bir süre önce yapımı tamamlanan konutların bile depremde yıkılma riskleri oldukça yüksek çıkıyor. Bu tip durumlarının ortaya kaldırılması için mutlaka beton standartlarının yükseltilmesi ve gelişen teknolojik gelişmelerden de yararlanılması şart tutuluyor.